Güney Gaz Koridoru Danışma Konseyi 7. Toplantısı’na video konferans yöntemiyle katılan Dönmez, Türkiye ve Azerbaycan’ın siyasi desteği olmadan Güney Gaz Koridoru projesinin gerçekleşemeyeceğini ifade etti.
Dönmez, 2018’de tamamlanan TANAP’ın Güney Gaz Koridoru için önemine işaret ederek, “Yakın iş birliğimizin son örneği mutabakat zaptı aralıkta imzalanan Türkiye-Nahçıvan Doğal Gaz Boru Hattı Projesi’dir.” dedi.
Türkiye’nin bugün itibarıyla TANAP aracılığıyla 9,4 milyar metreküp doğal gaz aldığı bilgisini veren Dönmez, ülkenin, ulusal ve bölgesel enerji güvenliğini daha da artırabilmek için çok boyutlu enerji politikasını takip etmeyi sürdüreceğini söyledi.
Son birkaç yıldır altyapı projeleri geliştirerek doğal gazda arz güvenliğinin artırılmasına yönelik önemli adımlar atıldığını vurgulayan Dönmez, şöyle devam etti:
“İki adet FSRU’yu (yüzer LNG depolama ve gazlaştırma ünitesi) faaliyete geçirdik ve mevcut LNG terminallerimizin kapasitesini neredeyse iki katına çıkardık. Bu dönemde gaz iletim kapasitemizi önemli ölçüde artırdık ve 2023’e kadar 11 milyar metreküpe ulaşması planlanan gaz depolama kapasitemizi 4,1 milyar metreküpe çıkardık. Ayrıca, üçüncü FSRU tesisi de bu yıl içinde faaliyete geçecek ve doğal gaz altyapımıza daha fazla esneklik sağlayacak. Ticaret faaliyetlere önemli katkı sağlayacak doğal gaz vadeli işlemler piyasası İstanbul Enerji Borsası bünyesinde bu yıl açılacak.”
Dönmez, kara ve denizde arama faaliyetlerinin yoğun şekilde devam ettiğini belirterek, geçen yıl Karadeniz’de keşfedilen 405 milyar metreküplük gazı 2023’te şebekeye vermeyi planladıklarını dile getirdi.Doğu Akdeniz’de uygulanabilir rota Türkiye
Doğu Akdeniz’de ilgili tarafların bölge zenginliğinden adil şekilde yararlanması gerektiğine dikkati çeken Dönmez, şunları kaydetti:
“Bölgedeki gaz sahalarının gelişmesini arzuluyorsak, bunun teknik ve ekonomik anlamda en uygulanabilir rota olarak Türkiye ile birlikte olması gerekmektedir. Bizler müzakereye her zaman her koşulda açığız. Türkiye, bölgesel ihtilafların çözümünün yanı sıra barış ve istikrarın sağlanmasında da enerjinin bir kaldıraç rolü üstlendiğine her zaman inanmıştır. Daha önce de belirttiğimiz gibi, siyasal istikrarımızın yanı sıra bölgesel arz güvenliğimize de katkı sağlayacak kazan-kazan yaklaşımına dayalı her projenin bir parçası olmaya hazırız. Bu çerçevede, finansmanın projelerin hayata geçirilmesinde en önemli parametrelerden biri olduğunu vurgulamak gerekmektedir. Rasyonel olmalı ve projelerin ekonomik fizibilitesini dikkatli şekilde değerlendirmeliyiz. Bugün bizler aynı konumdayız ve bu kriterlere uyan ve karşılayan projeler üzerinde tartışmaya hazırız.”
Bakan Dönmez, Akdeniz’e kıyısı olan ülkeler arasındaki diyaloğu ve ortaklığı geliştirmek amacıyla Doğu Akdeniz ile ilgili tüm bölge ülkelerinin katılımıyla bir konferans yapılması çağrısını yineledi.
Azerbaycan ve Türkmenistan’ın Hazar Denizi’nde “Dostluk” olarak adlandırdıkları hidrokarbon sahasının ortak keşfi ve geliştirilmesine yönelik anlaşmaya da değinen Dönmez, iki ülkenin dostluğunun güçlendirilmesini temenni ettiklerini söyledi.
Dönmez, söz konusu anlaşmanın, Türkmenistan doğal gazını Türkiye’ye ve Avrupa’nın geri kalanına ulaştıracak projelerin de önünü açmasını dilediklerini belirterek, Türkiye’nin her iki ülkeye de siyasi, teknik ve ekonomik desteğe hazır olduğunu kaydetti.
AA