Yıllardır süren Şampiyonlar ligi hasreti, bir yıl daha uzadı Fenerbahçe’nin.

Şampiyonlar Ligi elemelerinde tecrübeli olduğu bilinen, futbol kamuoyunca tanınan ve kabul görmüş bir Teknik Direktör Jorge Jesus.

18 yıllık Aziz Yıldırım saltanatını bitirdiğinde hayalindeki Fenerbahçe’yi anlatırken taraftarın da desteğini almıştı Ali Koç. Fakat her geçen sezon yapılan transferler ve hoca seçimlerine bağlı olarak bir türlü elde edilemeyen başarılar sonrası ardındaki destek azaldı.

Bu durum Cumhuriyetin 100. Yılında oynanacak 2022-2023 sezonu öncesi yeniden sil baştan bir kadro yapılmasına ve Jesus’ un istekleri doğrultusunda transferler yapılmasına itti Fenerbahçe’yi.

Kim Min Jae gidecek mi kalacak mı derken uğruna kadro kurulan Şampiyonlar Ligi Ön elemesi öncesi takımdan ayrıldı ve yerine stoper alınmadı. Orta alanda ve kanatlarda yapılan transferlerden ayrı olarak halen bu takımın forveti olmaması çok düşündürücü!

İlk maç çok renksiz ve keyifsizdi. Kadrosundan epey oyuncu ayrılmış ve yaklaşık bir yıldır resmi karşılaşma yapmamış olan Dinamo Kiev’in bu görüntüsüyle turu geçebileceğine çok ihtimal vermiyordum açıkçası.

İkinci maç tahmin ettiğim gibi başladı, yoğun ön alan baskısı ve bir an evvel gol bulmak için yapılan akınlar ile Fenerbahçe rakibini zorladı.

Bu baskının olacağını bizler gibi Lucescu da biliyordu ve bu periyodu gol yemeden geçmek önemliydi tabi ki.

Direkten dönen frikik ve bence çok ucuz bir şekilde iptal edilen gol Fenerbahçe için süreci zorlaştırdı.

Devre arasına istediği skor ile giden Lucescu yine beklenmedik bir şekilde rakibin 10 kişi kalmasıyla oyun planlarının ikinci safhasına geçti.

Bu arada İsmail kesinlikle çok ağır bir karar ile ihraç edildi oyundan, bunu da belirtmek gerekir.

Yenen ilk golden sonra tüm riskleri alması gerekiyordu Jesus’ un öyle de oldu. Ancak 46.dakikadan itibaren sahada gezen Rossi yerine neden Emreyi çıkardı onu anlayamadım.

İki maçta da bence tek hata yapan Kiev kalecisi belki de maçın uzamasına vesile oldu. Zira Valencia’nın pnaltısını da kurtaran oydu.

10 kişi kalan Fenerbahçe 1-1 den sonra kalesini savunmaktan başka bir çaresi olmadığından iyice yaslandı fakat eski oyuncusu Karavaev’ in golüne engel olamayarak Şampiyonlar ligine veda etti.

Buyalskiy nin attığı gol sonrasındaki abartılı gol sevincini tribünlere el-kol hareketleri yaparak devam ettirince taraftarların yaptığı tezahürat için de bir iki kelam etmek isterim.

Sebeplerini, gelişimini, nasıl devam ettiğini yaygın haber kaynaklarının tamamını avucunda bulunduran Batı’ nın bize sunduğu haberler kadar bildiğimiz bir savaş var.

Bu savaş ile tüm organizasyonlardan men edilen ve İşgalci görünen Rusya’ nın yanında tüm organizasyonlarda yer verilen ve hatta pamuklara sarılan Ukrayna takımları olduğunu göz ardı etmemek gerekli bence.

Şahsi fikrim her iki ülke takımlarının da organizasyonlara alınmaması gerekliliğiydi en başından beri.

Dün Fenerbahçe’nin yaşadığı kısa süreli kriz eminim ki başka yerlerde de yaşanmaya adaydır. Bu hoş olmayan tezahürat Ülkemizin izlediği politika ile de çelişti. Futbol içine siyaset girince sadece çirkinleşir oysa Futbol tüm kötülükleri unutturabilen ve bunu hala en iyi yapan spor..

Son olarak Fenerbahçe’nin gol sıkıntısı ve hatta gol pozisyonu sıkıntısı olduğunu düşünüyorum. Jesus’un bu ön eleme turunda maçlara başladığı 11 den en az 3-4 değişiklik yapacağını tahmin ediyorum.

Kalesini savunarak geçiş oyunlarını kovalayan takımların Fenerbahçeye sıkıntı çıkarabileceğini de eklemek isterim.

Net golcü sıkıntısını çözmeden ve oyun organizasyonlarını çeşitlendirmeden özledikleri başarıyı yakalayabileceklerini sanmıyorum.

UEFA Avrupa liginde Fenerbahçeye başarılar diliyorum.