Nuland, Senato Dış İlişkiler Komitesi tarafından düzenlenen “ABD’nin Türkiye politikası” adlı oturumda bir konuşma yaptı.
Washington ile Ankara’nın başta terörizmle mücadele olmak üzere Ukrayna ve Libya gibi bölgesel konularda yakın iş birliği içinde olduğunu belirten Nuland, Türkiye’nin özellikle Suriye’nin kuzeyinde, dünyada yeni mülteci krizine yol açabilecek 4 milyon Suriyeliyi Esed rejiminin saldırılarından koruduğuna dikkati çekti.
Nuland, “Ayrıca, Türkiye’yi dünyanın en büyük mülteci barındıran ülkesi haline getiren 3,6 milyonu Suriyeli olmak üzere 4 milyon mülteciyi desteklemeye yönelik süregelen çabalarından dolayı da minnettarız.” dedi.
“ABD için Kabil Havaalanı güvenliği hayati önem taşımakta”
Türkiye’nin, Afganistan’da ABD ve NATO askeri misyonları sona ererken Kabil’deki havaalanında güç bulundurmaya ilgi duyduğunu ifade eden Nuland, bundan ABD yönetimi olarak son derece memnun olduklarını belirtti.
Nuland, “Bu katkı bizim, müttefiklerimizin ve ortaklarımızın, birliklerimiz geri çekildikten sonra Kabil’de güçlü bir diplomatik mevcudiyet sağlayabilmemiz için hayati önem taşımaktadır.” diye konuştu.
Kabil Havaalanı’nın güvenliği sağlanmadan ne ABD’nin ne de müttefik ve ortaklarının Afganistan’daki varlıklarını güçlü şekilde sürdüremeyeceğine dikkati çeken Nuland, Türkiye’nin ise hem Afgan halkıyla hem de bölgedeki diğer aktörlerle benzersiz ve özel ilişkisi olduğunu, bu nedenle uzun vadede daha kalıcı ortak olabileceği değerlendirmesinde bulundu.
Nuland, ABD ile Türkiye arasında, başta S-400 konusu olmak üzere çözüm bekleyen sorunlara rağmen Türkiye’nin dünyanın dört bir yanındaki NATO misyonlarına önemli katkılarda bulunduğunun altını çizerek, Kabil Havaalanı’nın güvenliğinin sağlanması konusunda her iki taraftaki teknik ekiplerin bu kritik düzenlemeyi sonuçlandırmak için birlikte çalışmaya devam ettiğini sözlerine ekledi.
AA